43 yaşında, evli bir erkeğim, ismim Erol. Sokağımızda yaşlı bir teyze var, 5 çocuğu varmış hepsini evlendirmiş, bunlardan 3 tanesi kız. Teyzenin bazen canı sıkıldı mı bize oturmaya gelir, biz de karı koca elimizden gelen saygıyı gösteriz. Teyze bazen bize çocuklarını anlatır, dinleriz. Kızının birinin kocası şerefsizin biriymiş, kayınvalidesi de mendeburluk yapıyormuş, hatta evlerine gelmesini bile istemiyormuş. Kız eskiden çalışıp annesine (Teyzeye) bakarmış, evlenince kocası çalışmasını da yasaklayınca, kız boşanmaya karar vermiş. Kızın boşanmasına benim çok eski komşularım yardımcı oluyorlarmış…
Her sabahki gibi evden işe gitmek için çıkıp arabama bindim, karşıdan bir afet geliyor, yolda yürüken adeta Ceylan gibi süzülüyordu. Beline kadar siyah saçlara, dolgun dik göğüslere, sexy vücuda, ince bele, yuvarlak kalçalara ve kalın beyaz sütün gibi baçaklara sahip, 30’lu yaşlarda, çok güzel bir kadın. Kimdi bu ya, sokağa yeni mi taşınmıştı bilmiyordum. Haftasonuna kadar o geçmeden işe gitmedim. Haftasonu eve geldiğimde karım, “Misafirimiz var, Teyze ve kızı geldi!” dedi. İçeri girdim ki, teyzenin kızı hani o her sabah gördüğüm afet! İsmi Hülya imiş. Ben teyzenin kızını hiç görmemiştim, karım Hülayadan için güzel diyordu, ne güzeli tam bir afet! Kocasından boşanmış, bir haftadır teyzeyle kalıyormuş. Hep birlikte yemek yedik, karım çay kahve falan yaptı. Onların üçü ayrı oturup fis kos yaparak konuşuyorlar, ben Hülyayı kesiyorum. Karım bana döndü, “Bak, Hülya senin işyerinin yakınında çalışıyormuş…” dedi. “Nerde?” falan diye sordum, bayağı sohbet ettik. Karım, “Kız sabahları işe giderken zorluk çekiyormuş, seninle gitse olur mu?” diye sordu. “Olur, araba gidiyor zaten, akşam çıkış saatleri de uyarsa gelirken de beraber geliriz!” dedim. Anne kız teşekür ettiler. Hülyaya, “Pazartesi sabahı gelirsin, birlikte gideriz!” dedim, “Tamam!” dedi.
Pazartesi geldi, sohbet ederek işe gittik. Bundan cep numarasını da aldım, “Geç kalırsam ararım, beklemezsin.” dedim. Hülya ile Cumaya kadar sabah gidiyor, akşam geliyorduk. Bu gidiş gelişlerde sürekli sohbet ediyoruz, neden boşandığını falan konuşuyoruz. Böylece aramızda bir yakınlaşma olmuştu. Cumartesi o çalışıyor, ben çalışmıyordum. Cumartesi işe yalnız gitti. Öğlene doğru ben aradım, “Kaçta çıkıyorsun, gelip alayım, beraber yemek yeriz!” dedim. “Olur 6’da gel al!” dedi. Dediği saatte gittim aldım, yemeğe gittik. Yemekte buna çok güzel olduğunu, kendisinden hoşlandığımı söyledim. Yemekten sonra bunu kuytu bir yere götürdüm, öpmek istedim, izin vermedi. Ben bozulunca, beni öyle bir öpmeye başladı ki, dudaklarımı emdi adeta. Ben de göğüslerini açtım emiyorum, eteğinin altına elimi soktum amını karıştırıyorum, sesini çıkarmıyordu. Ben sikişmek isteyince, “Olmaz, yeni boşandım!” dedi. Sikim kalkıktı, gösterdim, “Eee bu böyle mi kalacak?” dedim. “Getir, emeyim bari!” dedi. Çıkardım, ağzına aldı emmeye başladı. Çok güzel emiyordu yarağımı, beni delirtmişti, dayanamadım ağzına boşaldım. Hepsini yuttu ve “Ne biçim adamsın, bir haftada sana tutuldum, kocamın bile sikini emerek boşaltmadım!” dedi.
Artık Hülya ile akşamları iş çıkışında buluşunca, (daha kuytu bir yer buldum, oraya gidip) 10-15 dakika sevişiyor, buna birde sakso çaldırıp, eve öyle geliyorduk. Hülya bütün bu yaptıklarımızı Gül diye bir arkadaşına anlatıyormuş. Gülü benimle tanıştırmak istiyordu, fakat ben kabul etmiyordum, tanımadığım kadınla ne işim olur diye. Fakat Gül beni çok merak ediyormuş, sonunda tanışmayı kabul ettim. Cumartesi telefonlaştık, bana bir Cafe söyledi, orada buluşmaya karar verdik. Dediği Cafeye gittim, yanında benim eski komşum Gül vardı! Gül deyince nerden bilebilirdim ki, İstanbulda Onbinlerce Gül isminde kadın var. Ben Gülü görünce kızardım bozardım tabi. Fakat Gül, “Gel gel, demek sensin ha!” dedi ve sarılıp öpüştük. Hülya da şaşırmıştı, “Tanışıyormusunuz?” dedi. “Evet!” dedik, oturduk. Gül bana, “Merak etme kimseye anlatmam, seni de Hülyayı da severim, üstelik Hülya da artık benim gibi dul, siktirmek için senden iyisini mi bulacak!” dedi. Biraz daha konuşup sohbet ettikten sonra Gül, “Hadi eve gidelim!” dedi. Hülya sikişmediğimizi dahi söylemiş, Gülün evinde sikişecekmişiz! Ben şok oldum.
Cafeden kalktık ve hep birlikte Gülün evine gittik. Ben salonda Hülya ile otururken Gül birara ortalıktan kayboldu, az sonra tekrar geldi ve “Hadi kendi yatağımı açtım size, girin gerdeğe!” dedi. Hülya elimden tutup kaldırdı, “Eee hadi, hep sikişmek istemiyormuydun?” dedi. Yatak odasına geçtik, hemen çırılçıplak soyunduk. Hülya, “Kendini bana bırak!” diyerek, önce taşaklarımı yalayıp ağzına aldı emdi, sonra sikimi. Sonra yatağa uzandı, bacaklarını ayırdı. Ben de Hülyanın kaymak gibi amını yalamaya başladım. Hülya nasıl inliyor ama! “Sessiz ol, Gül duyacak!” dedim. “Bilmiyor mu sanki sikiştigimizi! Elimde değil ne yapablirim! Hadi, çok istiyordun, siksene! Amımı yalamayı bırak sok yarağını!” dedi. Hülyanın amına öyle bir kökledim ki, inlemesi dahada arttı. Eminim Gül bizi dinliyordu. Ben Hülyaya soktukça, Hülya zevkten inliyordu. İkimiz de aynı anda ve şiddetli bir şekilde boşaldık, tek vücut olmuştuk…
Bir süre öpüştükten sonra Hülya temizlenmek için banyoya gitti, ben yataktaydım. Kapı açıldı birden, içeriye Gül girdi. Ben, “Ne oluyor yaa?” diyerek hemen ellerimle sikimi taşaklarımı kapattım. Gül, “Hülyayı benim yatağımda bağırta bağırta sikiyorsun utanmıyorsun da, benden mi utanıyorsun?” diyerek, yatağa yanıma oturdu, yarağımı eline aldı, biraz oynayıp ağzına aldı, emmeye başladı. Ben şaşkınlığmı atlatıp, “Dur yapma, Hülya gelir şimdi!” diyene kadar Hülya girdi içeri! Ben çingar çıkacak diye beklerken, Hülya gülerek, “Nasıl, dediğim kadar var mı?” diye sordu. Gül de, “Evet! Dediğinden fazlası bile var!” diyerek sikimi yalamaya devam etti. Ben resmen aptallaşmıştım, bu olanlar yetmiyormuş gibi Hülya gelip Gülün yanına oturdu ve ikisi dudak dudağa öpüşmeye başladılar!
Sonra Hülya Gülü kendi elleriyle soydu, “Canım arkadaşım, zor gününümde hep yanımdaydın, seninle herşeyimi seve seve paylaşırım!” dedi ve birlikte yarağımı yalamaya başladılar. Hülya sonra yarağımı yalamayı Güle bıraktı ve arkasına geçerek Gülün amını okşamaya, parmaklamaya başladı. Gülün amı ve yarağım kıvamına gelince, Gül üstüme çıktı ve Hülyanın yardımıyla yarağıma oturdu. Gül üstümde zıplarken, Hülya da Gülün memelerini okşuyor, Gülün belini aşağı yukarı bastırarark, Gülün oturup kalkma ritmini ayarlıyordu. Çok geçmeden Gül çığlık çığlığa boşaldı ve indi üstümden. İkisi bir süre yine dudak dudağa öpüştükten ve Gül Hülyanın amını elleyip okşadıktan sonra, bu sefer Hülya oturdu yarağıma. Hülyayı da sikip, yine birlikte boşaldıktan sonra, yatakta üçümüz birbirimize sarılarak uzun bir müddet uzandık. Sigaralarımızı içip uzunca dinlendikten sonra bunları 69 pozisyonuna getirdim, birbirlerinin amlarını yalattım. Sonra da ikisini yanyana domaltıp, sırayla bir birinin amına, bir ötekinin amına sokarak, ikisini de siktim.
40 yıl düşünsem, yeni ve eski komşumu birlikte sikeceğim aklıma gelmezdi. Meğer bu fikir Hülyadan çıkmış, Güle demiş, “Senin eve götürelim de birlikte sikişelim.” diye!