Herkese merhaba; Anlatacağım olay oldukça uzun, ancak tamamen gerçek olduğundan emin olabilirsiniz. Bu yazıyı ben (Serpil), kızkardeşim Şule ve ablam Özlem ile beraber yazdık.
Ben (Serpil):
Ben 1.75 boyunda, kumral uzun saçlı, 31 yaşında bir kadınım, adım Serpil. 4 yıldır erkek arkadaşımla beraber yaşıyoruz. Oldukça doyurucu bir cinsel hayatımız var. Her konuda anlaşırız. Erkek arkadaşım Cenk yatakta çok iyidir. Bazen sabahlara kadar sevişiriz. En çok sevdiğim şey ona oral seks yapmaktır. O düzgün, biçimli, sert ve yaklaşık 20 santimlik sikine bayılırım, yalamaya, emmeye doyamam. Herşey bir gün yine sikini ağzıma almışken resmimi çekmek istemesiyle başladı. Telefonumu verdim ona ve sikini emerken resimlerimi çekmeye başladı. Sağ elimle sikini aşağı yukarı sıvazlarken bir yandan da hızla ağzıma sokup çıkarıyordum, o da resimlerimi çekiyordu.
Kızkardeşim Şule:
Ben 1.75 boylarında güzel bir kızım. Annemle beraber yaşıyoruz. 3 kardeşiz. En büyük ablam Özlem, Amerika’nın Florida eyaletinde yaşar. Birgün Serpil yine bize gelmişti ve giderken cep telefonunu unuttu. Evde de yalnızdım, gözüme takıldı karıştırmaya başladım sıkıntıdan. O resimleri gördüğümde şok oldum. Ablam Serpil, ev arkadaşı Cenk’in sikini ağzına almış olarak onlarca resim vardı. Çok ilginç gelmişti. Hemen o resimleri bilgisayarıma aktardım. Ablam gelip telefonunu aldığımda ise hiç birşey belli etmedim. Sonraki günlerde sürekli odama kapanıyor, bilgisayarı açıyor hep o resimlere bakıyordum. Son derece tahrik ediciydi. Özellikle de Cenk’in siki. Kaya gibi sert gözüküyordu. Ablamsa nasılda içine çekiyordu, vantuzluyordu. Yanaklarının şeklinden belliydi. Bunları düşünürken hep kendimi okşuyordum. Okşadıkçada bakire oluşuma lanetler yağdırıyordum. Eğer bakire olmasaydım ya biriyle beraber olurdum ya da içime birşeyler sokardım. Her seferinde önümü arkamı parmaklayarak masturbasyon yapıyordum. Tabii gözlerim o resimlere kilitlenmiş olarak…
Ablam Özlem:
Kocam Ergun ile ciddi problemlerimiz vardı. Özellikle de cinsel olarak. Siki çok küçüktü. Sert hali bile 12-13 santimi geçmiyordu. Ata isminde bir çocuğumuz var. Ama ben bir tane daha istiyordum, Ergun ise istemiyordu. Bu sorunlar zaman zaman şiddetli tartışmalara sebep oluyordu. Son tartışmamızdan sonra kısa bir süreliğine Türkiye’ye annemin yanına gitmeye karar verdim. Pasaport ve bilet işlerini hallettikten sonra annemin evindeydim. Kocam Ergun ile akşamları mailleşiyor veya MSN’de konuşuyorduk. Bu iş içinde kardeşim Şule’nin bilgisayarını kullanıyordum. Bir akşam bilgisayarı karıştırırken Cenk ve Serpil’in resimlerini gördüm. Şok oldum. Bu resimler burada ne arıyor, neden böyle resim çekilir diye sinirlensemde aklıma takıldı kaldı. Gece yatağımda resimdeki sik ile kocamınkini karşılaştırdım gözlerimin önünde. Resmen komikti. O an ıslandığımı farkettim ve o resimlerdeki kişi kardeşim Serpil değil de benmişim gibi hayal ederek kendi kendimi ellemeye başladım. Hiç hatırlamadığım bir şekilde zangır zangır titreyerek boşaldım. Hayaliyle masturbasyon yaparken bile bu şekilde boşaldıysam, gerçeği içimde olsa nasıl boşalırdım kimbilir diye düşünmektende geri kalmadım. Ertesi gün Şule ile sohbet ederken ‘o resimleri gördüğümü ve nereden bulduğunu sorduğumda’ şaşırdı ama herşeyi anlattı.
Ben (Serpil):
Ablam Özlem, Amerika’dan geldikten sonra bir hafta boyunca sürekli akrabalarımıza falan gitti. Bu ziyaretler bittikten sonra Özlem ve Şule bir gece bize yemeğe geldiler. Şule ve Özlem gayet güzel ve açık giyinmişlerdi. Herkes neşeli bir şekilde yemek yiyor su gibide içiyorduk. Yemeklerimiz bitince içkilerimizi alıp koltuklara oturduk. Ben Cenk ile aynı koltukta, Şule ve Özlem de karşımızdaki, tekli koltuklarda oturuyorlardı. Bir yandan içiyor bir yandan da Cenk’in esprilerine kahkahalarla gülüyorduk. Bir ara dikkatimi bir şey çekti. Özlem ve Şule fazla rahat oturuyorlardı Cenk’in karşısında. İkisininde zaten kısa olan etekleri iyice açılmış, bacakları kalçalarına kadar iyice gözüküyordu. Dikkat ettiğimde Cenk’inde kaçamak bakışlar attığını ve önünün kabardığını, hatta elleriyle belli olmasın diye kapamaya çalıştığını görünce biraz bozuldum ama büyütmedim. Bu arada durmadan içiyor şakalaşıyorduk. Ben bardakları doldurmak üzere mutfağa gittiğimde yardım etmesi için Şuleyi de çağırdım ve şakayla karışık; “Ne o açılıp saçıldınız ikinizde. Heryeriniz meydanda?” diye sordum. Şule: “Aman be ablacım yemekdik ya erkeğini. Hem baksana onunda hoşuna gitmiş gibi. Önündekini saklayamıyor bile. Hem sen tadına bakıyorsun. Tabii kıskanırsın.” dedi.
Ben, “Ne demek istiyorsun sen?” dedim. Şule: “Hadi hadi, telefonundaki resimleri görmedim sanma. İştahla yiyordun işte.” deyince önce çok utandım. Ama saklayacak bir şey kalmadığı içinde rahatladım. İşin tuhafı, resimleri ablamda görmüş sesini çıkarmamış. Hatta defalarca açıp beraber bakmışlar. Tekrar salona döndüğümüzde Özlem ile Cenk dans ediyorlardı. İçkilerimizi yudumlayarak ve sohbet ederek onları seyretmeye başladık. Ablam Özlem dans ederken belirgin bir şekilde önünü Cenk’in önüne bastırıyordu. Şarkı bitince oturur gibi oldular, ama o sırada Şule fırlayıp Cenk’ i yakaladı ve yeniden dans etmeye başladılar. Şule, Özlemden daha beterdi. Kasıklarını yapıştırıp kalmıştı öyle ve sürekli dairesel hareketler yapıyordu. Cenk’in nasıl sertleştiğini tahmin edebiliyordum. Hatta sanırım boşalmak üzereydi. İmdadına müziğin bitmesi yetişti de oturdular. İçkisi biten mutfağa gidip dolduruyordu. Artık kimse doğru dürüst yürüyemiyordu bile. Saat 24:00’e doğru Özlem, “Artık biz kalkalım.” dedi. Bense “Bu kafayla gidemezsiniz. Burada kalın bu gece.” dedim. İkiside dünden meraklı gibi hemen anneme telefon ederek ‘burada kalacaklarını’ söylediler. Bunun üzerine içkilerimizi de alarak, ben, Özlem ve Şule, arka odaya gidip yatakları yapmaya başladık. Bu sırada da sohbet ediyorduk.
Konuşma şöyleydi:
Şule: “Demek o resimleri burada çektiniz :)” dedi. Ben: “Aman be Şule… :)” dedim. Özlem: “Ne o, çektirirken, ağzına alırken utanmıyorsunda konuşulunca mı utanıyorsun? :)” dedi. Ben: “Ee sizde o kadar pat diye sormayın yani :)” dedim. Özlem: “Zaten dans ederken de kıskanç kıskanç bakıyordun kız. Görmedim sanma :)” dedi. Ben: “Aman ne kıskanacağım, alın tepe tepe kullanın.” dedim. Şule: “Valla abla kullanırız ama :)” dedi. Ben: “Kullanın ya :)” dedim. Özlem: “Hem bende hamile kalırım 🙂 Ergune de çaktırmam. Hamile kaldım işte derim. Dertlerim biter.” dedi. Ben: “Siz ciddisiniz ya. Delimisiniz?” dedim. Şule: “Ciddiyiz tabi 🙂 Haydi yap kardeşlerine bir kıyak :)” dedi. Ben: “Peki. Valla yapacağım. Ama siz yatın birazdan. Bizde yatarız. Ve ben gelip çağırmadan hiç odadan çıkmayın bile.” dedim.
İkiside müthiş sevinmişlerdi. İçeri gittim, “Haydi sevgilim biz de yatalım.” dedim. Yatak odamıza geçtik. Cenk soyunup şortuyla yatağa uzandı ve sırtını duvara yasladı. Bende göğsüne yattım ve vücudunu okşamaya başladım. Bir yandan sohbet ediyorduk. Elim şortuna geldiğinde, kenarından elimi soktum ve sikini kavradım. O sırada, “Ne o, bu akşam o samimi danslar falan…” dedim sinsice gülümseyerek, “Sikin taş gibi olmuştu değil mi?” diye sordum. “Evet.” anlamında salladı başını. “Hele Şule nasıl kıvırtıyordu değil mi, önünü sana bastırırken. Onun sikini emmesini istermiydin?” diye sordum. Heyecanla “Evet!” dedi. “Peki ablamı sikmek, onu kucağında hoplatmak istermiydin?” dedim. Daha da heyecanlanarak yine “Evet!” dedi. “Ciddiysen bu isteklerini gerçekleştirebilirim.” dedim. Bana döndü heyecandan nefes nefese bir şekilde, “Eğer sen ciddiysen ben isterim tabii ki!” dedi. “Peki o zaman, ama bak unutma, Şule bakire ve bakire kalması gerekiyor. Bunun dışında herşey serbest. Ablam Özlem de tam tersine hamile kalmak istiyor. Sen bilirsin artık yapacağını!” dedim. Sonra hemen kalkıp kızların olduğu odaya gittim, “Tamamdır. Ben sözümde durdum. İstediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Sizi bekliyor!” dedim. Birden ciddileştiler. Önce kim diye konuştular bir süre. “Dansınız yüzünden ve biraz evvel benim okşamalarım yüzünde zaten oldukça dolu. Bence önce Özlem gitsin ki, hem de hamile kalması kesinleşir. Çünkü çok bol akıtır.” dedim. Bunun üzerine Özlem kalktı ve ince tül geceliği ile bizim yatak odamıza girip kapıyı kapadı…
Ablam Özlem:
Çok heyecanlıydım. Cenk boylu boyunca yatıyordu. Penisi dimdik bir şekilde heybetli duruyor ve tavana bakıyordu. Gülümseyerek, “Burada bana ait olan bir şey varmış, onu almaya geldim.” dedim. Oda vücudumu süzerek ama hiç kıpırdamadan, “Gel al bakalım o zaman!” dedi. Bunun üzerine geceliğimi çıkarıp yatağa çıktım ve direk sikine saldırdım. Alabildiğim kadarını alıyor, içime çekip emiyor, yalıyordum. O da elleriyle saçlarımı çekiştiriyor kıvranıyordu. Yaklaşık 5 dakika her noktasını yaladım. Sonra doğrulup yanına yattım ve “Haydi beni hamile bırak!” dedim. Bacaklarımın arasına girdi, elimle sikini tutup başını amıma getirdim, “Haydi!” dedim. Sonra koca sikini eline aldı, amıma dayayıp aşağı yukarı sürttü ve yavaşça içine doğru soktu. Ucu içime girince, yavaş yavaş dar amımı yarmaya başladı. “Ohhh. Eveeet!” diye inledim başı amımım dudakları arasına değince. İyice sertleşmiş meme uçlarımı emip ısırmaya başlamıştı bir yandan da. Meme uçlarım çok duyarlıydı, sanki onlardan klitorisime direkt bir hat vardı. Sonra meme uçlarımı sırasıyla ağzına alarak emmeye başladı. Zevkten, çıldıracağımı düşünüyordum. Hemen kulağına daha hızlı pompalaması için fısıltıyla yalvarmaya başladım, “Hadi gir içime, derine gir!” diye. Gerçekten istiyordum ve kalçalarımı onunkilere bastırarak daha derine girmesini sağlamaya çalışıyordum. Fakat ben bastırdıkça o kendini geri çekiyor, “Sadece ucunu alacaksın, acele etme. Yavaş yavaş, tadına vara vara gidelim.” dedi yumuşak bir sesle. Aman Tanrım, yavaş yavaş olmasına izin veriyordum, ama ben daha çok ve daha hızlı olsun istiyordum. Ama o hala azıcık ucunu sokmuştu içime, çıldıracaktım. Derken üzerime abandı, kendini kasıklarıma bastırdı ve yavaş yavaş içime sokmaya başladı, her santiminin tadına vara vara içime alıyordum. Bu yavaş girişten birkaç dakika sonra bu 20 santimlik yarak tamamen içimdeydi ve yavaş yavaş ileri geri hareket etmeye başlamıştı. Gövdesi içime girince, amım onu tamamen kavramıştı. Öldüm ve cennete gittim diye düşünüyordum! İlk orgazmımı yaşıyordum ve o hala yavaş yavaş pompalamaya devam ediyordu. Üstüste çabucak boşaldığım çok olmuştur, ama böyle bir deneyimi hiç yaşamamıştım. Belki sikinin büyüklüğünden, belki çekici vücudundan, kocamdan başka bir erkekle sevişmemden dolayı böyle bir muhteşem orgazm ve deneyim yaşıyordum. Ama bunların hepsi birden de geçerliydi. Bilmiyorum neden, ama bildiğim tek şey içimde fırtınaların koptuğu ve her yanımı yakıcı bir ateşin bastığıydı. Ben hala birleştiğimiz noktaya bakıyor, beni yeniden hızla muhteşem orgazma sürükleyen, kaya gibi sert sikinin amıma girip çıkmasını seyrediyordum. Bacaklarımı Cenk’in beline dolamış, olanca gücümle hala kendime doğru çekiyor, iki elimle, çelikten yapılmış gibi sert kalçalarından yakalamış, daha derine girmesi için onu teşvik ediyordum. Seks yaparken hep inler, hırıltılar çıkarırdım. Cenk’in siki içime, sokacak yer kalmayıncaya kadar, dibine kadar, gittikçe daha derine bastırmaya devam ediyordu. Öylesine derine girdi ki, öyle büyüktü ki, içimi tamamen doldurmuştu. Ne muhteşem bir zevkti. Yeniden boşalmaya başlamıştım. Daha fazla dayanamadım. Kollarımla, bacaklarımla ve amımla olabildiğince sarmış, sıkıyordum. Bir hasta gibi titriyordum. On dakika kadar süren bu yavaş pompalama sonucu iki kez orgazm yaşadım…
Sonra Cenk hızını artırarak, şiddetli bir şekilde pompalamaya başladı. Kesinlikle daha önce hiç yaşamadığım bir şekilde vahşice içime girip çıkıyordu. Tekniği kocamınkinden çok farklıydı. Daha derine girip çıkıyordu yada başka bir şeydi bilemiyorum ama çok farklıydı. Her sokuşunda ağzımdan şehvet çığlıkları dökülüyordu. Tanrım, düşündüğümden çok daha güzel bir duyguydu bu. Bu böyle sürüp gidecekti sanki. Bu noktada dizlerimi iyice göğsüme çekmiş, bacaklarımı geniş omzunun üzerinde aşağıya sarkıyordu. Cenk kendini geriye doğru çekip, ayak bileklerimden tutup giriş açısını ayarladı. Artık içimde daha derinlere girebiliyordu. Anlaşılmaz hırıltı ve iniltiler içerinde nefes nefese kalmış, başımı yastığın üzerinde sağa sola sallayıp duruyordum. Sertliğinin iyice arttığını ve içimde zonklamaya başladığını hissediyordum. Boşalmaya başlıyordu. Oluk oluk akıtıyordu içime. İçime hiç bu kadar fazla boşalan olmamıştı. Yeniden boşalmıştım. Müthiş bir orgazmı birlikte, aynı anda yaşamıştık. Bütün boynunu ve omuzlarını öperken, tırnaklarımla sırtında izler yaptığımı gördüm. Bu durumda kendimi tam bir yosma gibi görüyordum. Yığılmış kalmıştım. Gözlerimi kapatıp, son kez “Ohhhh… Oh!” diye boşaldım. O ise sikini hala içimde hareket ettiriyor, zonklamaları sonsuza kadar devam edecekmiş gibi görünüyordu. Birbirimize sarılıp öpüşürken ben küçük bir orgazm daha yaşamıştım. Bu boşalmayla kesin hamile kalmıştım. Serpil’i ne kadar çok kıskanıyordum şu anda. Dudaklarından öperek teşekkür ettim ve odadan çıktım…
Kızkardeşim Şule:
Sıra bana gelmişti. Kalbim küt küt atıyordu. Gittim odanın kapısını açtım. Cenk nefes nefese çırılçıplak yatıyordu. Gözüm hemen sikine takıldı. Hafif ıslaktı. Ablamın suları duruyordu daha. Yavaşça soyundum. Beni seyrediyordu. Gidip yatağa oturdum. İlk defa çıplak bir erkek görüyordum. İnceledim. O taş gibi sikini dibinden ürkekçe yakaladım, sıcacıktı. Yavaşça sıkmaya başladım. Birden doğruldu, ensemden tutup yüzümü sikine yaklaştırdı. “Al bakalım ağzına, ablalarından sonra seninde marifetini görelim!” dedi. Ablamın resimlerindeki gibi ağzımı olabildiğince açtım ve sikini ağzıma sokmaya başladım. Küçük dilime değdiğini hissettiğim anda durdum ve dışarda kalan kısmını elimle kavrayıp ağzımı kapayıp dudaklarımı sıktım. Garip bir tat vardı. Ablamın sularını tadıyordum. Başımı yavaşça indirip kaldırmaya başladım. Başımı kaldırıp ucuna geldiğimde emiyordum. Saçlarımdan tutup başımı hareketlendirmesiyle hızlandım. Ohhh, doyulmaz bunun tadına. Artık ağzımdakine tamamen alışmıştım. Başımı hızla indirip kaldırıyor, emerek, içime çekerek alabildiğim kadar dibine iniyor, sonra yine emerek yukarı çıkıyor, baş tarafına gelince kafasında dilimi 5-6 tur çeviriyor ve yine aynı şekilde aşağıya iniyordum. Hareketlerim öyle hızlanmıştı ki saçlarım havada uçuyordu. Bir yukarı çıkıp kafasına geldiğimde ağzıma değişik bir tat ve bir damlacık geldi. Sanırım boşalacaktı.
O anda, “Geliyorum sakın bırakma, baş kısmının altını yala!” dedi. Dediğini yaptım. Sikinin kafası ağzımda, alt kısmını yalamaya başladım. Minik bir girinti vardı orada. Aşağı yukarı yapma görevini elim devralmıştı. Birden boğazıma çok tazzikli bir şey çarptı. “Uhmmm…” diye bir ses çıktı benden. Sonra birdaha çarptı. Her ikiside boğazımdan aşağı kayıverdi. Sonrakiler daha az tazyikliydi. Dilimin üzerine geldi. Ama geldikçe bir evvelkini yutuyordum. 9-10 fışkırmadan sonra durdu. Hepsini yutmuştum. Deli güzel bir şeydi. Cenk’in spermlerini yutmuştum. Yarım saat kadar evvel ablamı hamile bırakmıştı. Tapıyordum bu adama. Bacak aramdan sular seller akıyordu. Kasıklarım ağrıyordu. “Gel yanıma yat!” dedi. Dediğini yaptım. “Arkanı dön. Yüzükoyun yat!” dedi. Yine yaptım dediğini. Arkama geçip bacaklarımı araladı ve kalçamın sağ tarafından elini önüme kızlığıma getirdi. Orta parmağı ile okşamaya başladı. Tanrım bu ne zevk. Okşadıkça üzerime yatmaya başladı. Sikini tutup arkamdan önüme sürüyordu. Resmen badanalıyordu, buda bana acaip zevk veriyordu. Ama parmağı sürekli klitorisimi okşuyordu. Bir ara sikini tam götümün deliğinde hissettim. Zaman zaman önden ıslatıyor, o ıslaklığı götümün deliğine sürüp biraz bastırıyordu. “Kendini kasma ve derin nefes al, ben bastırdığım zaman da hafifçe nefes vererek ıkın!” dedi. “Peki.” dedim ve dediklerini harfiyen yapmaya başladım. Ama önümden korkunç bir zevk alıyordum. O itiyor ben derin nefes alıyordum. Birden flop diye başı götüme girdi. Avazım çıktığı kadar bağırdığımı hatırlıyorum. Kesin ablamlar duymuştur yani. “Çık, çık, hemen çık!” dedim. O ise öylece kalıp, kızlığımdaki parmağını dahada hareketlendirdi. Kasılıyordum. Parmak hareket ettikçe sanki siki götüme dahada kayıyordu. Götümüe milim milim girdiğini hissediyordum. “Alacaksın Şulecim!” diyordu. Ağzımdaki o güzel halini düşündüm, kendi kendime (Hayran olduğun şey götüne girecek işte kızım!) dedim. Popomu biraz kaldırmaya çalıştım, o anda boylu boyunca içime uzanıverdi. Dudaklarımdan içten gelen derin bir “Aaahhhhh…” yükseldi. İçimdeydi. Kasıkları popoma yapışmıştı. Dibine kadar sokmuştu götüme. Altında kurbanlık koyun gibi yatıyordum. Götüme girip çıkmaya başladı. Çekerken acıyor, girerken gıdıklıyordu. Öndeki parmağı ise hareketine devam ediyordu. Yavaşça çekiyor, hızla sokuyordu götüme. 5 dakika kadar devam etti böyle. Müthiş bir zevk alıyordum artık. Popomu kaldırıp en dibimde hissediyordum. Ama beynim önümdeki parmağıyla çalışıyordu. Boşalıyordum. Gözlerim karardı. Bağırmaya başladım. “Sik beni Ceeeenk!” diyordum. Kalçamı kendiliğinden sonuna kadar kaldırıyor onun itmesiyle indiriyordum. Birden attırmaya başladı. Götüme boşalıyordu, bağırsaklarıma kadar ıslatıyordu. 1 dakika kadar sonra boşalması bitti. Ben de orgazmın getirdiği yüksek tansiyondan kurtuldum. Yavaşça, yine milim milim götümden çıktı. Haşatım çıkmıştı. O da doğruldu ve yanıma yattı. Çok yoruldum, uyumak ve dinlenmek istiyordum. Bana, “Git içeri, Serpil’e söyle gelsin!” dedi. “Peki!” deyip kalktım ve içeri gittim. Serpil ablama, “Seni bekliyor!” dedim. O gece böyle bitti…