Selam. Ben Ahmet, 32 yaşındayım. Adapazarının küçük bir beldesinde bir fabrikada Teknikerim. İşe başladığımda iş arkadaşlarımın sayesinde emekli Osman amcanın evini kiraladım. Zaten iki katlı bir evdi, üst katına yerleşmiştim. Osman amca 72 yaşında, hanımı Fatma hanım ise 67 yaşında, bir de Nurgül isminde dul bir kızları var. 44 yaşındaki Nurgül de annesi gibi kapalı giyinen ve başı örtülü bir kadındı. Nürgülün askerde bir oğlu, bir de evli ve Ankarada hemşirelik yapan bir kızı var. Maddi durumları pek iyi olmayan bu aile Osman amcanın emekli maaşı ve benim verdiğim kira ile kıt kanaat geçiniyorlardı. Günler geçtikçe bu aile ile samimiyetimiz ilerlemiş, artık Osman amca beni aileden saymaya başlamıştı. Cumartesi günleri benim araba ile pazara ve markete alış verişe gidip geliyor ve Cumartesi akşamları vardiyam olmazsa genelde onlarda beraber yemek yiyorduk.
Zamanla Nurgülün hikayesini öğrendim. 2 çocuktan sonra kocası Hollandaya gitmiş ve birdaha dönmemiş, ne para göndermiş, ne mektup, ne de adresi belli. Anlayacağınız terketmiş ve izini kaybettirmiş. Nurgül de umudunu yitirince baba evine dönmüş, kaderine boyun büküp 15 senedir anne babasıyla yaşıyormuş. Bir akşam Osman amca rahatsızlanınca hep birlikte benim arabayla hastaneye götürdük. Sabaha karşı Nurgülle biz eve dönmeye, Fatma teyze hastanede kalmaya karar verdi. Hastaneye giderken evden aceleyle çıkmıştık, o sebeple ikimizin üzerinde de tişört ve eşofman vardı. Tabi Nurgülün başı herzamanki gibi örtülüydü. Arabada yanıma oturduğunda ilk dikkatimi çeken şey Nurgülün bacakları oldu. Nurgül hep uzun etekler giydiğinden ilk defa eşofmanlı görüyordum. Giydiği dar eşofman Nurgülün bacaklarının ve kalçasının güzelliğini, dolgunluğunu ortaya çıkarmış, nedense acaip tahrik olmuştum…
Nurgül ise babasının durumuna üzülmüş ve durup dururken birden ağlamaya başlamıştı. Sinirleri bozulmuş bir halde hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Hemen arabayı kenara çekip, elimi Nurgülün omzuna atarak, omzundan tutup biraz kendime çekerek, “Babanın korkulacak birşeyi yok, üzülme, iyileşecektir!” deyip, sağ elimle omzunu okşayarak teselli etmeye başladım. O anda Nurgül başını omzuma dayayarak ağlamaya devam ediyor, ama sanki Histeri içinde hıçkırıyordu. Nurgüle adamakıllı sarılıp kendime çektim, artık yanakları yanaklarıma değiyordu. Biraz sakinleyince kadar arabada o şekilde oturduktan sonra arabayı çalıştırıp yolumuza devam ettik. Eve vardığımızda ben direk Nurgülle beraber onların evine girdim. Nurgülü o halde yanlız bırakamazdım. Nurgülü üçlü koltuğa oturtup su getirdim. Yanına oturdum ve yine sarılarak omzunu okşamaya, teselli etmeye devam ettim. Ama vücutlarımız birbirine iyice yapışmış haldeydi…
Nurgül su bardağını koymak için sehpaya doğru eğildiğinde beli götünün çatalına kadar açıldı ve tangası göründü. Bardağı koyduktan sonra tekrar sokuldu bana. Çok kısa gördüğüm bu sexy manzara beni kudurtmaya yetmişti. Nurgülü teselli okşamalarım devam ederken, artık sikim de müthiş sertleşmiş, okşamalarım omzundan koltuk altına kaymış ve göğsünün yanına inmişti. “Ağlama, üzülme…” derken, diğer elimi de baldırının üzerine koymuş, ufak ufak baldırını da okşamaya başlamıştım. Nurgülden hiç bir ters tepki yoktu, bilakis bana daha da sokularak başını yine omzuma yaslamıştı. Bu durumdan cesaretlenerek biraz daha cüretkar davranıp, göğsünü resmen avcuma alırken, diğer elimle de yavaş yavaş baldırlarının arasını okşamaya başlamıştım. Nurgülün nefes alışları farklılaşmaya, ağlaması kesilerek yerini hafif hafif inlemelere bırakmıştı. Anlaşılan o anda Nurgül de benim gibi halinden çok memnundu…
Göğsünü sıktırarak avuçlarken, diğer elimi direk olarak apış arasına kaydırmış, elimle baldırının iç kısımlarını okşarken, baş parmağımı da amına sürtmeye başlamıştım. Nürgül birden başını omzumdan kaldırınca ben de aniden durdum. Ama Nurgülden, “Durma devam et, çok uzun zaman oldu, artık dayanamıyorum!” kelimeleri döküldü ve hemen dudaklarımız birleşti. Deli gibi öpüşüyor, birbirimizin dudaklarını adeta ısırıyorduk. Bir anda birbirimizin tişörtlerini çıkardık. Nurgül boynumu boğazımı kemirirken, ben de onun sütyenini çıkarmış, o dolgun memelerini hem öpüyor hem ısırıyordum. Aşağılara inerek Nurgülün eşofmanını ve tangasını çıkarıp, kendim de tamanen soyunup, ağzımı Nurgülün amına dayadım. Amını hem emiyor hemde dilimle resmen sikiyordum. Nurgül iyice kendinden geçmiş, o hafif hafif inlemeleri artık Ohhlara Ahhlara dönüşmüştü…
Hemen koltuğa ters bir şekilde uzandım ve 69 pozisyonunu aldım. Amını dillemeye devam ederken, zonklayan sikim de Nurgülün yüzüne değiyordu. Birden sikimi tuttuğunu hissettim, sikimi kökünden kavramış suratına değdiriyordu. Ben de bu arada götünü parmaklayarak klitorisini emiyordum. Nurgülün amı adamakıllı sulanmış, vıcık vıcık suları akmaya başlamıştı. Deli gibi inliyor, garip garip sesler çıkarıyordu, ama benimkini bir türlü yalamıyor ve ağzına almıyordu. Bir ara yüksek bir sesle Ohhlayıp kasılmaya başladığında amından da sular resmen fışkırıyordu. Amının sularını yalarken ensesinden bastırdım ve biraz istemeyerek de olsa nihayet o da benimkini ağzına aldı ve emmeye başladı. Başta çok acemice yapıyordu, demek ki ilk defa yarak yalıyor, ağzına alıyordu. Ama 5 dakika sonra nasıl yapılacağını öğrenmişti, sikimi deli gibi ve iştahlıca emiyordu. Bir süre sonra ben de artık patlamak üzereydim, dönerek Nurgülün göbeğine oturdum ve göğüslerine fışkırmaya başladım…
Boşalmam bittiğinde Nurgülün yüzü gözü, ağzı burnu döl olmuştu. Başından başörtüsünü çıkararak başörtüsüyle ağzını yüzünü temizledim. Yanına uzanarak çıplak vücutlarımız birbirine yapışmışken tekrar öpüşmeye başlamıştık. Dolgun göğüsleri bir harikaydı, iri kahverengi uçlarını emdikçe Nurgül deliriyor ve göğüslerini ağzıma yapıştırıyordu. Biz böyle yiyişirken benim sikim de Nurgülün apış arasına kaymış, orada yavaş yavaş yeniden kazık gibi sertleşmişti. Bunu hisseden Nurgül bacaklarını hafif aralayıp sikimi apış arasına sıkıştırarak kasıklarını bana doğru bastırmış, iyice sertleşmiş sikim kendiliğinden Nurgülün kaygan amının dudakları arasından amının deliğine kaymıştı bile. O an Nurgül birden bacaklarını açarak pozizyon almıştı, ben de bekletmeden yüklendim. Sikim Nurgülün daralmış amını resmen yararak sonuna kadar girdiğinde Nurgül öyle bir çığlık attı ki, sesi salonda yankılandı resmen. Hiç yavaşlamadım, hızlı hızlı gidip gelmeye başladım. Şap şap sesleri ve Nurgülün Ahhları Ohhları birbirine karışmıştı…
Aradan 5 dakika geçmişti ki, Nurgül titreyip sarsılarak, “Bittim, öldümmm!” diyerek, beni bacakları ile kavrayarak sikimi amının içinde skıştırdı. O anda ikimiz birden patlamaya başlamıştık. Böğürerek birbirimize kenetlendik ve boşaldık. Yarım saat kadar o vaziyette yatmışız. O gün Nurgülle 2 defa daha sikiştik. Sabah olurken beraber duş aldık. Benim işe gitmem gerekiyordu. Ben giderken, Nurgül 15 yılın ardından bu sikişmenin açlığını gidermediğini, aksine canının daha çok istediğini söyledi. Şimdi 3 aydır geceleri herkes uyuduğunda gizlice yanıma geliyor ve sikişmeye devam ediyoruz.