O zaman daha 16 yaşındaydım. Komşumuz Ahmet amca karısını (Fatma ablayı) Babaevinden ayırıp, ayrı ev yaparak oturtmuş ve yalnız bırakıp Almanyaya gitmişti. Köyümüzde evler pek sık olmadığından, Fatma abla ‘Evde yalnız başına korktuğunu’ söyleyip annemden geceleri yanında arkadaş kalmam için izin istemişti. Akşam Fatma ablaların evine gittim. Fatma abla Horoz kesmiş ve yemek hazırlamıştı. Yemeği büyük bir iştahla yedim. Yemekten sonra kendilerine ait kovanlardan çıkardığı Baldan getirdi ve onlarıda zevkle yedim. Galiba beni daha çocuk olarak gördüğünden olsa gerek, gece aynı yatakta yattık. Sabah olunca kalktık, beni okula hazırladı ve gönderdi. Akşam yine Fatma ablada kaldım ve yine iştah açıcı yemeklerden sonra Bal, Süt ve Tereyağından oluşan tatlıyı yedim. Bu iş hoşuma gitmeye başlamıştı. Üç gün üst üste onlarda kaldım ve yediğim önümde yemediğim arkamda, Bal-Süt-Tereyağ ve Tavuk etinden oluşan menülerle, bayağı besiye çekilmiş gibiydim. Hep Fatma ablalarda kalmak istiyordum.
4. günü yine annemden izin istedi. Ama annem ‘Banyo yaptıracağını’ söyleyerek beni göndermek istemedi. Ben içimden ‘Keşke yine gönderse’ diye bakarken, Fatma abla, “Ben banyo yaptırırım merak etme. Yalnız kalmaktan korkuyorum.” diye yine izin aldı. Fatma ablalara geldik. Eve gelince yine yemeğimizi yedik ve Fatma abla, “Hadi hazırlan bakalım, banyo olacaksın!” deyince, “Ben kendim yaparım!” diyerek banyoya yalnız girmek istedim. Ama Fatma abla, “Hayır sen iyi yıkanamazsın. Soyun bakalım, ben seni iyice keseleyeyim…” diyerek üstümü soymaya başladı. İş çığırından çıkmaya, utanmaya başlamıştım. Sikim artık kalkmaya ve arkadaşlardan 31 çekmenin ne olduğunu öğrenmeye başlamıştım. Okulda sıra altlarından kızların bacaklarına bakarak sikimizi okşardık. Fatma abla birden donumu da indirince utancımdan yerin dibine girecek gibi olmuştum. Sikim dimdik havadaydı. Fatma abla, “Abooooovvv… Bu ne lan?” diyerek, beni elimden tutarak, sobada ısıttığı bir teneke suyla birlikte banyoya gittik.
Fatma abla ise üstünde bir atlet ve altında pazen donuyla gelmişti. Beni oturtarak sıcak suyla başımdan yıkamaya başladı. Ben utancımdan gözlerim kapalı bir şekilde, elimle sikimi kapatmaya çalışıyordum. Sikim ise inmek bilmiyordu. Benim sırtımı keseledi ve önümü de keselemeye başladı. Elini ikidebir ellerimle kapattığım sikime getirip, oralarla daha çok uğraşmaya başladı. “Utanıyon mu lan? Niye kapatıyon? Aç bakiiim! Benden mi çekiniyon? Yiğidin malı meydanda olur! Çekinme, utanma, aç bakalım!” diyerek ellerimi ayırdı. Sikim dimdik eline geldi. “Bu ne lan? Hiç kız siktin mi bununla?” diyerek eliyle oynamaya başladı. Ben utancımdan hiçbirşey söyleyemiyordum. O ise ısrar ediyordu, “Kimseyi siktin mi? Doğruyu söyle!” diyerek boyuna üstüme geliyordu, ama sikimi de bırakmıyordu.
Ben de, ‘Hiç kız sikmediğimi, ama köyden Nadir adında bir Oğlanın götünü siktiğimi’ söyledim. “Ulan seni herkeze söyliceem bak şimdi. Demek Oğlan siktin, hemde benim akrabamın Oğlunu götünden siktin!” diye tehdit etmeye başlayınca korktum. “Aman abla kimselere söyleme, zaten Nadiri dere kenarında herkes sikiyor!” dedim. Fatma abla, “Bak söylemem ama şartım var. Bu gece sana ben de bazı şeyler öğreteceğim ve sikini amıma sokacağım, ama kimseye söylersen ben de seni herkezlere, hemde siktiğin Oğlanın babasına söylerim!” deyince, ben de hemen, “Tamam!” dedim. Fatma abla, “Tamam o zaman, bu yaptıklarımız aramızda kalacak!” diyerek donunu ve üstündeki atleti bir hamlede çıkardı ve banyoya yanıma oturdu. Sikimi eliyle oynayarak beni üstüne çekti ve amına fırça çektirmeye başladı. Amı çok kayganlaşmıştı, beni kendine birden çekerek sikimi amına sonuna kadar girdirdi. Acaip olmuştum. Nadirin götünü sikerken çok zor olmuştu ve hiçbirşey anlamamıştım. Am sikmek çok zevkli gelmişti. Fatma ablanın amına pompalamaya başladım. Fatma abla altımda inleyerek, “Vur canım, vur! Daha hızlı, daha hızlı!” diyerek beni gayretlendiriyordu.
Fatma ablanın memeleri taş gibi duruyordu. Okulda kızların memelerine bakıp bakıp iç geçiren bizim yaş erkek grubundan bir erkek olarak, Fatma ablanın memelerine yumuldum ve emmeye yoğurmaya başladım. Çok acaip şeyler yaşıyordum. Belim karıncalanmaya başladı, birden kasıklarım sıkılmaya, işer gibi kesik kesik attırmaya başlamıştım. Galiba ilk kez belim geliyordu. Fatma abla içinde sikimin kasılmalarını hissedince beni üstünden attı ve “Naapıyon lan? Gebemi bırakacaan beni?” diyerek sikimi eline aldı. Sikimden halen çok saydam sidik ve meni arası bir şeyler geliyordu. Eliyle sıvazlayarak temizledi ve sıcak suyla yıkadı. Elimden tutarak yatak odasına geldik. Halen kesik kesik soluyordu. Yatağa uzandık, “Nasıl hoşuna gitti mi?” dedi. Ben de, “Çok güzeldi. Yine yapacakmıyız?” deyince, “Ulan kerata, üç gündür boşuna mı besliyorum seni. Yapacaaz tabii!” diyerek beni öpmeye, oramı buramı sıkmaya, mıncıklamaya başladı. Epey öptü yaladı beni. Sikim yine kazık gibi olmuştu, yediğim yemeklerin faydasıydı. Beni sırtüstü yatırdı ve üstüme çıkarak sikmin üstüne oturdu. Zıplaya zıplaya Am’maya başladı beni. İyice azmıştı. Kafasını sağa sola sallıyor, saçlarını savurarak üstümde zıplıyordu. Ben gerçekten zevk almaya, uçmaya başlamıştım. Eğilip beni öpüyor ve beni gerçek bir erkekmişim gibi, “Vur aslanım. Sen benim sikicimsin artık. Doyur beni!” diyerek gaza getiriyordu.
Yaklaşık bir saate yakın, bazen üstümde, bazen altımda iyice sikiştikten sonra yorgun argın yatağa serildik. Çok terlemiştik. Biraz dinlendikten sonra yine banyoya götürdü beni, biraz su dökündük, terlerimizi temizledik. Sonra Fatma abla duvara doğru domaldı ve “Hadi koçum!” diyerek beni arkasına çekti. Eliyle sikimi arkadan amına daldırdı, “Hadi bas!” dedi. Fatma ablanın amını arkadan epey bir süre siktikten sonra, amı su gibi vıcık vıcık olmuştu. “Fatma abla yine karıncalanmaya başladım…” deyince, Fatma abla, “Dışarı attır!” dedi. Ben de amından sikimi çıkardım ve belinin üstüne attırdım. Yine belim gelmişti. Fatma abla döndü ve dudaklarımdan, boynumdan epey emdi. Dudaklarım, boynum morarmıştı. Banyo yaptık, temizlendik, yatağa yattık. Fatma ablayla sabaha kadar sıkı sıkı sarılarak uyuduk. Sabah beslenmemizden sonra eve uğradım. Halim normal olmaktan çıkmıştı. Annem halimi görünce, hasta olduğumu zannederek sorgulamaya başladı. Ben, “Bir şeyim yok, iyim…” diye geçiştirmek istediysem de, boynumdaki morarmaları fark etti. Galiba durumu anladı ve “Vay azgın orospu vay!” dedi. Fatma abla ne kadar istediyse de beni bir daha göndermedi.
İlk kadın sikme tecrübem böyleydi. Fatma abla ile halen aynı köydeyiz, kocası Almanyadan döndü ve üç çocuğu var şimdi. Kocası başını örttürmüş ve bir tarikata üye olmuşlar. Artık ‘Günah’ diye, ben dahil hiçbir erkekle gözgöze gelmez, konuşmaz. Ben de bu arada köyden bir kızla evlendim. Ama ilk kadınım Fatma ablayı unutamıyorum…