Merhaba ben Gökhan, eşimin adı ise Serpil, belki beni çok yadırgayacaksınız ama eşimle birbirimizi severek evlendik. Önceleri çok, ama çok mutluyduk. Birbirimizi deliler gibi seviyor, her konuda, ama her konuda çok iyi anlaşıyorduk. Taki o talihsiz kazayı geçirene kadar…
Bir erkeğin başına gelebilecek en kötü hadiseyi yaşamak beni hayattan tamamen kopartmıştı. Yemeden içmeden kesilmştim. Hiç konuşmuyordum, hep bir boşluğa bakıyor, böyle kadere lanet ediyordum. Ama tüm bu olumsuzluklara rağmen hayat devam edecekti. Ve ben bunu bir türlü kabullenemiyordum. Bir gün tüm gücümü toplayarak çok ama çok sevdiğim eşim Serpil’i karşıma aldım ve beni dinlemesini söyledim. “Henüz 24 yaşında olduğunu, benim gibi sakat vede en önemlisi cinsel gücünü kaybeden bir erkekle beraberliği istemeye hakkım olmadığını” söylediğim anda başladı ağlamaya…
Aynı şeylerin kendisinin de başına gelebileceğini, yaşamın ortak olduğunu ve bu kavgayı sonuna kadar birlikte yürütmek istediğini söylemesi beni hem onurlandırdı, hemde ona karşı olan sevgim bir kat daha arttı. O kötü olayın ikinci yılını yaşıyoruz. Söylediği gibi hep yanımda oldu.
Bu yaz birlikte tatile gittik, herkes deniz kenarını tercih ederken, biz yayla turizminin yapıldığı, Trabzonu tercih ettik. Gittiğimiz mesire yerinde küçücük villa tipi bir eve yerleştik. Bol oksijen, buz gibi pınar suyu, alabalık ve kuzu eti mis gibiydi. Bir gün öğle yemeğinden sonra kaldığımız yerden 1 km. falan uzaklaştık. Her taraf çam ormanı ve mis gibi kokuyordu. Ben sakat arabamda oturuyordum, karım Serpil ise çimenlere uzanmıştı.
Bir çıtırtı duyduk, arkamızda iri yarı, sakallı ve gür bıyıklı biri belirdi. Önce selam verdi, bana “Geçmiş olsun kardeş.” dedi. Kendisini tanıttı, adı Metin idi. Ben de, “Ben Gökhan, bu da eşim Serpil.” dedim. Memnun olduğunu belirtti ve geçirdiğim kazayı sordu. Ben de anlattım ve tam iki yıldır bu halde olduğumu belirttim. Şaşırdı, “Bu kadar güzel bir kadına halen sahipsin ya, sen dünyanın şanslı insanlarından birisin.” dedi.
Metin’in bu kadar içten hareket etmesi, bir an için beynimi kurcaladı. Haklıydı, güzel karım Serpil’in cinsel ihtiyaçlarını hepten unutmuştum ve onu da kendim gibi cinsel açlığa mahkum etmiştim. Buna hakkım yoktu. Ama eşim boşanmayı da kabul etmiyordu. O zaman fedakarlık yapma sırası ve zamanı bana gelmişti.
Eşimin ihtiyacı olan cinselliği bu adamla, hiç vakit kaybetmeden yaşamasını istiyordum. Bunu hiç çekinmeden bir çırpıda söyleyiverdim. Hem eşim, hemde Metin şaşırmışlardı. Ama ben ısrar edince, Metin’in canına minnetti. Metin’e, eşimin cinsel ihtiyaçlarını gözlerimin önünde hemen gidermesini söyledim.
Metin yerinden kalkarak eşime yaklaştı ve sarılarak birden dudaklarına yumuldu. Eşim kaçmak istedi ama Metin çok güçlüydü, eşim de çaresiz bir şekilde gözlerini kapatarak kendini Metin’in kollarına bıraktı. Metin deliler gibi karımın dudaklarını emiyor, bir taraftan da eteğinin altından bacaklarını okşuyordu…
Az sonra Metin kendi gömleğini ve pontolunu çıkardı, yalnızca külodu ile kalmıştı. Siki sanki külodunu yırtacakmış gibi, kazık gibi duruyordu. Karım birden dizlerinin üstüne çökerek Metin’in külodunu aşağıya çekti, ve sikini ağzına alıp deliler gibi yalamaya başladı.
Bir anda ikisi de karşımda çırılçıplaktı. Metin çimenlere sırtüstü uzanmış ve karım Metin’in üzerine oturmuş, sikini çoktan amının derinliklerine almış, çılgınlar gibi üzerinde oturup kalkıyordu. Metin işini çok iyi biliyordu, karımı ritmik bir şekilde sikerek, karımın ard arda üç kez boşalmasını sağladı.
Daha sonra karım Metin’in önüne domalarak, Metin’e götünü de siktirmek istediğini belirtti. Ve hemen Metin’in sikini götüne sokmasını istedi. Acı falan umurunda değildi. Metin öyle bir abandı ki zavallı karım acıdan kıvranıyor, götü kanıyordu. Metin’de artık hiç insaf kalmamıştı. Bu iş tam üç saat falan sürdü.
Her ikisi de perişan bir haldeydiler. Villaya döndük, onlar banyoya gidip birlikte yıkandılar. Sonra hep birlikte yemek yedik. Beni yatağıma yatırdılar ve gözlerimin önünde tekrar sekse başladılar… Metin tam bir hafta boyunca bizimle villada kaldı, ve karımı sürekli amından ve götünden sikti.
Şimdi hayatımız üç kişilik, Metin de ailemize katıldı, üçümüz birlikte yaşıyoruz ve çok mutluyuz. Ve ben ikisini de çok seviyorum. Çünkü karımın genç yaşta sexsiz yaşaması çok acımasız olacaktı. Ve en güzeli de, tüm sikişlerini benim yanımda yapıyorlar, bu da beni çok mutlu ediyor.