Merhabalar, ben o sene 22 yaşındaydım ve İTÜ’de okuyordum. Anadolu Yakasında oturan amcam, işi dolayısıyla bir hafta evde olamayacağını, benim evlerinde kalmamı ve yengemle çocuklara göz kulak olmamı rica etti. Amcamın 12 yaşında bir oğlu (Davut) ve yaşları 16 (Elif) ile 10 (Yasemin) olan iki kızı vardı. Yengem de 44 yaşında idi. Benim için sıkıcı olacağını düşündüğüm bir hafta beni bekliyordu. Aslında amcam iyi bir insandır, ama çok katı ve geri kafalıdır. Evde seyredilen Televizyon kanalına bile karışırdı. Amcamın bu tutumu çocuklarının dengesini alt üst etmiştir. Amcamın evde olmadığı dakikada bile evde özgürlük ilan edilirdi.
Hava çok sıcaktı, nem adamı öldürecek gibiydi. Herkes dışarıda geziyor dolaşıyordu. Biz de balkonda dondurma keyfi yapıyorduk. Ben şort ve atlet ile oturuyordum. Amcam olmayınca yengem ve kızları serbest giyinmişlerdi. Saat 23:00 gibi yengem, “Çay harareti alır!” dedi ve çay koydu. Amcamın küçük kızı Yasemin çoktan yatmıştı. Amcamın oğlu Davut ise, “Ben biraz bilgisayarda takılacağım, sonra da yatacam.” deyip odasına gitti. Yengem ve Liseye giden büyük kızı Elif kalmıştı. Onlar da, bana amcamın yarattığı bunalımları anlatıyorlardı. Duyunca güleceğiniz aptalca şeyler işte, ama amcamın olduğu yerde bunlar büyük sorundu…
Yengem alt üst body giymişti ve sağolsun vücudunun heryeri ortadaydı. Elif mutfağa çaya bakmak için gittiğinde, yengem tuhaf bir konu açtı, “Bu güzel yaz akşamında, üstelik haftasonu, arkadaş grubunla takılacakken, sen ne yapıyorsun!” dedi ve güldü. Ardından, “Seni nasıl memnun ederiz?” diye ekledi. Yengemden beklemediğim bir çıkıştı bu. “Olsun yenge, sizinle olmak ta güzel!” deyip geçiştirdim. Ama yengem, “Canım benim!” diyerek elimi tutup okşadığında içim bir tuhaf olmuştu…
Yengem kalktı ve balkon demirlerine dirseklerini koyarak dışarıyı seyretmeye başladı. Domalmış vaziyetteydi. Az sonra Elif de mutfaktan gelip, annesinin yanına durdu ve o da aynı şekilde domalarak dışarıyı seyretmeye başladı. Yengem poposunu bir oyana bir bu yana sallıyordu ve benim aklımdan binbir türlü şey geçiyordu. Yengemdi, olmaz yanlış anlıyorum diye düşünmeye başladım ve kendime kızdım. Ama benim yarak kalkmıştı. Ayağa da kalkamıyordum, şorttan çok belli olur diye. Elif çayı getirmeye gidince, o fırsattan istifade hemen ayağa kalktım ve yengeme çaktırmadan, ben de balkon demirine yaslanıp dışarıyı seyretmeye başladım. Sikimin kalktığını yengemin anlamasından korkuyordum ve utanıyordum.
Tabi fazla uzun sürmedi ve yengem şortumun önündeki kalkıklığı fark etti. Ben tekrar oturdum. Bu arada Elif çayı getirmişti. “Biraz demlensin.” dedi ve tekrar annesinin yanına gitti, dışarıyı seyretmeye devam etti. Yengem elini sürekli poposuna götürüyordu. O anda dikkatimi çekti, taytının arkası ıslanmaya başlamıştı. Yengem aniden bana döndü ve “Bak ne yaptın!” diyerek hızla içeri gitti. Elif bana, (Ne oldu, ben anlamadım?) der gibi bakıyordu. Ben de anlamamıştım. Yengem 2 dakika sonra etek giymiş halde geri geldiğinde gülümsüyordu. O anda benim jeton düştü, yengem benim yarağın kalkıklığını görünce azmış ve boşalmıştı…
Yengem artık, amcama yapamadığı cilveleri bana yapıyordu. Böyle bir şey olurmuydu? Sonuçları ne olurdu? Duyulurmuydu? Ateşim yükselmişti ve yutkunamıyordum, çok şaşkındım. Yengemi tepeden tırnağa süzdüm, bu sefer içine külot sütyen giymemişti. Ve benim yarrak bir türlü inmiyordu. Oğlu Davut gelir ve halimi görür diye de çekiniyordum. Sonunda dayanamadım kalktım ve tekrar yengem gibi dışarıyı seyrediyormuş gibi yapmaya başladım. Yengemin yanına iyice sokuldum ve sessizce Davut’u sordum, yengem de yattığını söyledi.
Elimi yengemin arkasına attım ve okşamaya başladım. Eteğini yavaşça kaldırdım ve elimi içine soktum. Amı kaynıyordu. Yengemin kasıldığını hissettim. Kızı Elif beni çok ürkütüyordu. Yengeme kafamla Elif’i işaret ettim, yengem de, (Elif’i boşver!) der gibi bir hareket yaptı. Elif’in görmesinden çekiniyordum, ama yine de yengemin amını ve götünü iki parmağımla aynı anda zorluyordum. Yengemin keyfi yerindeydi. Yengem bir ara elimi ittirip, “Elif kızım, balkonun lambasını kapat, sivrisinekler çoğaldı!” dedi. Elif lambayı kapatıp geldi. Şimdi sadece sokak lambası vuruyordu balkona, o da belli belirsiz bir şekilde. Yengem eteğinin arka tarafını beline kadar çekti ve bana işareti verdi. Aynı anda da kızı ile de sohbet ediyordu. Yengemin arkasına geçtim, sikimi şortumdan çıkartıp hemen yengemin amcığına yerleştirdim. Yengem aldığı zevkle kendinden geçiyor, inlememek için kendini zor tutuyordu.
O ara Elif’in hafiften arkaya baktığını hissettim. Beni arkadan annesini sikerken görmesine rağmen hiç istifini bozmadı, geri kafasını çevirip annesi ile konuşmaya devam etti. Ne olduğunu anlamadım. Meğersem bizimkiler patlamaya hazır volkan olmuşlar da haberimiz yokmuş. Neyse ki yabancıya gitmeyeceklerdi. Hatta Elif, vücut pozisyonunu tam ters yöne çevirdi ki, ben daha da rahatladım ve yengeme öyle hızlı gidip geliyordum ki, yengem, (Artık yeter, bittim!) gibisinden hareketler yapıyordu. Yengem peş peşe boşalıyordu, tam olarak kaç kere boşaldı anlamamıştım. O boşaldıkça benim bacaklarım amının suyu ile sırılsıklam oluyordu. Arkadan yengemin göğüslerini de kavramıştım ve yengemi sikmeye devam ediyordum. Taşşaklarımın amına çarpma sesi bile duyuluyordu.
Elif döndü ve gülümseyerek, “Anne, içeri geçelim, bir gören olur diye korkuyorum!” dedi. Toparlandık, tam salona geçerken, Elif, “Mutfak daha uygun olur. Hatta kapısını kapatırız, Davut kalkarsa çabuk toparlanırız!” deyince iyice şaşırdım. Ve mutfağa geçtik. Elif birkaç dakikalığına odasına gitti, geri geldiğinde baktım ki, o da bir etek giymiş ve parfüm sürmüş. Ben o esnada yengemi yere yatırmış, bir güzel sikiyordum. Yengemin amı sikilmekten yayla gibi olmuştu. Sonunda titreyerek içine boşaldım.
Ayağa kalktık, toparlandık. Çay içmeye başladık. Ama muhabbeti bir türlü anlayamıyordum. Bu nasıl bir durumdu? Ve neden ben? Kafam bu tür sorularla doluydu.
Yengem bir açıklama yapma gereğini hissetti, “Bak Çetin, bizi yanlış anlama, ama amcan seks nedir bilmiyor. Yatakta beni hiç düşünmüyor. Bunu senelerdir içime attım. Ben evde tamamen perişan iken, kızım Elif en azından okulda arkadaşlarına elletiyor, yalatıyor. Elif bu konuda bana herşeyi anlatır. Onu kaybetmektense herşeyi beraber paylaşma kararı aldık. Bir yıldır seni düşünüyoruz. Her türlü riski göze almıştık zaten. Sen de çok fenaymışsın! Ama Elif daha bakire, onu öp, elle, yala, seviş, ama bekaretini asla bozma!” dedi.
Sırtımdan soğuk sular indi. Şaşkındım. Konuşacak birşey bulamıyordum. Onlar ise gülümsüyorlardı. Biraz dinlendikten sonra, yengem bana, “Gece bu kadar mı? Hadi göster marifetini!” deyince, ben de sikimi şortumdan çıkarıp, Elif’e uzattım ve “Yala!” dedim. Bu tür şeyleri bilmedikleri belliydi. Tuhaf tuhaf birbirlerine bakıyorlardı. Elif’e, “Gel, dondurma yalar gibi yalayacaksın!” dedim. Sikimi ağzına soktum ve yalatmaya başladım. Ara sıra sikimi dişliyordu, acıyordu, ama vakum gibi de emiyordu. Sikim kazık gibi olunca, yengemi tezgaha domalttım ve bir arslan gibi saldırdım amına. Yengem inim inim inliyordu. Kızı da sandalyede, eli amında bizi seyrediyordu. Yengemi bir posta daha siktikten sonra, Elif’in amını yalayarak, iki kere de onu boşalttım.
Hepimiz perişandık, uykumuz geldi. Herkes kendi odasına, yatmaya gittik. Gece rüyamda, sabaha kadar yengemi ve kızı Elif’i sikiyordum.
Sabah saat 09:00 gibi Elif beni kahvaltıya kaldırdı. Yengemin oğlu Davut ve ufaklık okula gitmek için aşağı inmişler, servis bekliyorlardı. Yengem de, Elif te, yine tayt giymişler ve popoları yine muhteşem görünüyordu. Ve ben kendi kendime, (Acaba zorlasam, götten verirler mi?) diye düşünüyordum.
Kahvaltıya oturduk. Ufff, o ne kahvaltı öyle! Bal, reçel, pekmez vs. Kahvaltı bitti, masada çay sefası yapmaya başladık. Bir ara Elif çay kaşığını yere düşürdü ve almak için eğildiğinde poposu beni çileden çıkardı. Dayanamadım ve hemen elimi atıp poposunu okşamaya başladım. Taytın üzerinden poposunu avuçluyordum, mıncıklıyordum, parmağımı göt deliğinin üzerinde gezdiriyor, biraz da zorluyordum. Hem acı hem de zevk verdiğimi Elif’in hareketlerinden anlamıştım.
Kalktım, Elif’i masaya domaltıp, sikimi arkasına sürtmeye başladım. Yengem keyifle çayını yudumluyor ve bizi seyrediyordu. Elif’in taytını indirdim ve göt deliğini parmaklıyordum. Elif zevkten inliyordu. Kulağına eğilip, “Arkadan istermisin? Götünü sikmek istiyorum!” diye fısıldadım. O da, “Annem çok acır dediği için, götten daha kimseye vermedim, zorlama ne olur!” dedi. Ben de, “Bu götü sikmezsem küserim. Ne olur bir kere sikeyim!” diye ısrar edince, Elif sanki annesine sorar gibi baktı. Yengem de, “Sen bilirsin kızım. Baban beni götten de sikiyor biliyorsun!” dedi. Yengemin bu sözü beni o kadar mutlu etti ki, bu Elif’i götten sikmek için bir nevi müsade demekti. Ve en güzeli ise, yengem de götten sikilmeye hazırdı…
Bu arada, yengem sikimi daha hiç yalamamıştı. Sikimi yengemin ağzına verdiğimde, yalayıp yutuyordu, ve hiç durmadan inliyordu. Sikim yengemin ağzında yine demir gibi olmuştu ve çok azmıştım. Elif’e, “Domal önüme!” dedim. İkisi de zevkten ve heyecandan mestti. Kızının göt deliğini tükürükledim ve parmağımla da alıştırıyordum. Elif’in götüne ilk sokuşum çok acıtacaktı, ama o henüz farkında değildi. “Çok acımaz umarım!” diyordu. Sikimin kafasını götünün deliğine dayadım, ellerimle de omuzlarına hakim oldum. Sikimin başını yavaşça sokup çıkartıyordum. Elif, “Dur, çok acıyor, çıkart!” diye bağırıyordu. Bense Elif’e kenetlenip birden dibine kadar kökledim.
Götünü siktikçe, Elif’ten Eşşek anırtısı gibi sesler çıkmaya başladı. O kadar hızlı gidip geliyordum ki, omuzlarında ellerimin izi çıkmıştı. Son bir kez kuvvetlice kökledim ve götünün içine boşaldım, ama sikimi hemen çıkartmadım. Elifin bir, “Oohhh!” deyişi vardı, o sıcaklık Elif’i nasıl kudurttu bir bilseniz. Sonunda sikimi götünden çekip çıkartığım, Elifi döndürdüm ve ağzına verdim. Dişi bir köpek gibi yalamaya başladı her yerimi…
Elif banyoya temizlenmeye gidince, yengem hemen taytını indirip bana götünü domaldı. Yengem de götten istiyordu. Ona, “Hayır, ilk önce ağzına kökleyeceğim.” dedim. Yengem sanki deneyimli bir orospu gibi, aldı sikimi ağzına ve hemen kaldırdı. Bu arada, benim yarrak uzun ve çok kalındır. Yengem ancak yarısını ağzına alabiliyordu, “Köküne kadar al ağzına!” diye bağırdım ve sikimin tamamını gırtlağına sokmak için zorlamaya başladım. Yengem nefes alamıyor ve kusacak gibi oluyordu. Bir iki denemeden sonra artık tamamını gırtlağına alabiliyordu. Yarrağımı ağzından çekip, “Nasıl? Beğendin mi yenge?” dedim. Yengem de, “Beynim zonkluyor, ama çok zevkli!” dedi.
Mutfakta zor oluyordu, kalkıp oturma odasına gittik. Yengeme, “Çek-Yata dizlerinin üstünde domal ve yüzünün üstüne kapaklan!” dedim. Yengemin muhteşem bir götü vardı, önce bol bol yaladım, inliyordu. Fazla uzatmadım ve götünün deliğine dayandım. Önce biraz zorlandım. Yengem kendini kasıyordu. “Yenge böyle yaparsan rahat sikemem, kendini serbest bırak!” dedim. O tam tersini yapıyordu… Sonunda ne yaptım ettim götünün deliğine soktum, Git-Gel yapmaya başladım, ama sanki sikim kırılacaktı.
Hızlanmaya başladım, biraz sonra sikimde bir sıcaklık, bir ıslaklık hissettim. Yengem güldü ve “Ne çabuk boşaldın?” diye alay etti. Yengeme, “Hayır, daha boşalmadım yenge!” deyince, yengem, “Peki götümdeki bu ıslaklık ne öyleyse?” diye sordu. Bu arada Elif banyodan gelmiş, “Anne, götünden kan geliyor.” dedi. Ben çok zorlayınca yengemin götü dayanamamıştı, sikimi sokup çıkarttıkça götünden kan geliyordu. Buna rağmen ben durmuyordum, öyle kuvvetli Git-Gel yapıyordum ki, belim kopacaktı sanki. Yengem ise altımda çaresizce çırpınıyordu ve zevkten geberiyordu. Sonunda sarsılarak yengemin götünün içine boşaldım ve içinde öylece kaldım. Yengem, “Ne olur çık artık!” diye yalvarıyordu. En sonunda çıktım, ama her taraf kan olmuştu. Çek-Yat, üstümüz başımız hep kan…
Yengem hem resmen götünün acısından ağlıyor, hem de, “Seni seviyorum!” diyerek bana deliler gibi sarılıyordu. “Bunca senedir evliyim, amcan daha bir kez bile beni böyle sikemedi!” diyor, yüzümü dudaklarımı yalayıp öpüyordu. Elif te bize sarıldı ve öpmeye başladı. Anne kız çok mutlu olmuşlardı. Ben de bitmiştim ama…
Yengem ve kızıyla bu böyle yaklaşık 4 yıl sürdü, ve daha neler oldu neler…