Merhaba arkadaşlar. Ben İstanbuldan Erdem. Birgün dayımları ziyarete gittim. Kapıyı çaldım ama açan olmadı. İkinci kez çaldığımda kapı açıldı. Açan ise dayımın küçük oğluydu. “Evde kimse yok mu?” dedim. Yiğenim kem küm etti, ne yapsın çocuk daha 4 yaşında. Anladığım kadarıyla annesinin banyo yaptığını, babasının da evde olmadığını söylemeye çalışıyordu. İçeri geçip oturdum. 5-10 dakika geçti ama yengem halen çıkmamıştı. Meraktan banyoya doğru yöneldim. Banyonun kapısı kapalı ve duştan akan suyun sesi geliyordu. Kapının deliğinden baktığımda yengem çırıl çıplak banyo yapıyordu. Yengemin amını götünü görünce sikim anında kalkmıştı. Çaktırmadan biraz dikiz yaptıktan sonra yengemin çıkmaya hazırlandığını görünce, ben de sessizce içeri geçtim.
Evde nasıl olsa kimsenin olmadığı hesaplarını yapan yengem, çırıl çıplak bir şekilde, sadece saçlarını küçük bir havluyla kurulayarak, çocuğa bakmak için odaya girdi. Yengem beni gördüğü zaman, korktuğundan olsa gerek, ne yapacağını şaşırdı. Hemen saçlarını kuruladığı o havluyla, (havlunun örtebildiği kadarıyla) göğüslerini ve amını kapattı. 1-2 saniyelik bu manzara karşısında dahada etkilenmiş ve yengeme karşı duygularım değişmişti artık. Yengem şaşkın şaşkın, “Sen ne zaman geldin? Kim açtı kapıyı?” dedi, ben de, “Yiğenim açtı, sen banyoda olduğun için ben de geçtim oturdum.” dedim. Yengem utançtan kıpkırmızı bir şekilde, “Giyinip geleyim iki dakika.” dedi ve yatak odasına girdi ve kapısını da kapattı. Ben de arkasından gidip kapı deliğinden dikiz yapmaya başladım. Gördüğüm manzara muhteşemdi. Yengem havluyu tüm vucuduna sürüyor, göğüslerini, bacaklarını ve amını kuruluyordu. Yengem 35’ini bulmuştu ama göğüsleri ve kalçası halen taş gibiydi. Hele o kaymak gibi tıraşlı amı harikaydı. Külot giydi, sütyen taktı, üzerine bir gömlek, birde etek giydi. Kapıya doğru yönelince, ben hemen odaya koştum, çocukla oynuyor gibi yaptım.
Yengem kızgın ve sinirli bir şekilde odaya geldi, bana, “Sen ne yaptığını zannediyorsun?” diye fırçayı attı. Yengem demekki dikizi farketmiş. Ben de, “Yenge kusura bakma, kendimi tutamadım, özür dilerim.” dedim. Yengem, “Bak kesinlikle birdaha olmasın! Hele dayının haberi olursa ikimizi de öldürür!” dedi. Yerin dibine geçmiştim, kafam önde, sadece, “Ne desen haklısın yenge!” diyebildim. Hiç oturmadan hemen kalktım ve eve gittim.
Bir hafta sonra dayım bana telefon açtı. Beni evlerine çağırması üzerine ödüm bokuma karıştı. Yengemin anlatmış olmasından korktum. Evlerine gittiğimde, dayım, “Miras işlerini halletmek için 10 günlüğüne memlekete gidiyorum, yengeni evde yalnız bırakmak istemiyorum, ben gelene kadar burda kal, yengene göz kulak ol, iti var kopuğu var!” dedi. Ben fırça yiyeceğimi beklerken bu bana mükafat gibi geldi, tereddütsüz kabul ettim. Evi arayıp durumu anlattım, evdekiler de yengemle kalmamı uygun gördüler. Dayım gitmişti. Ben halen yengemin yüzüne bakamıyordum, buna rağmen yengemin göğüslerini ve kaymak gibi amını düşünmekten de vazgeçemiyordum. Akşam oldu, yemek TV derken yatma zamanı gelmişti. Yengem, “Yiyecek içecek birşey istiyormusun? Değilse yatmaya gidiyorum.” dedi. Ben, “Sağol yenge, birşey istemiyorum.” deyince, yengem çocuğuda alarak odasına çekildi. Ben yengemi düşünüp 31 çekmeye başladım, 2 posta boşaldıktan sonra uyumuşum.
Yengemin bana seslenmesiyle uyandım, sabah olduğunu sandım ama halen geceydi ve müthiş bir yağmur vardı. Meğerse yengem gök gürültüsünden korkmuş ve “Burada yatabilirmiyiz?” diye sordu. Ben sevinerek yatağın kenarına yanaştım ve yengeme yer verdim. Yengem ise “Yok, yandaki kanepede yatabilirim.” dedi. Çocuk için yere küçük bir yatak serip yatırdıktan sonra kendisi de kanepeye uzandı. Yengemin geceliği dizinin üstüne kadar sıyrılmıştı. Müthiş tahrik oldum. Yengem korkudan uyuyamıyordu, ben ise karşımdaki manzara yüzünden. Birden müthiş bir gök gürültüsü oldu. Yengem adeta kanepeden fırladı ve benim yatağıma girdi, bana iyice sokulmuştu. Yengemin bacakaları bacaklarıma, göğüsleri göğsüme dayalı idi ve öyle bir sarılıyordu ki, benim yarak hemen kalktı. Yengem yarağımın kalktığını hissetmiş olacak ki biraz geri çekildi ve “Yine mi kendine hakim olamadın?” diye kızdı. Ben de, “Ne yapayım, elimde değil, çok güzelsin dayanamıyorum yenge!” dedim. Yengem, “Töbe, töbe!” dedikten sonra arkasını döndü ve “Hadi yat uyu, terbiyesiz şeyler düşünme, başka şeyler düşün, uyumaya çalış!” dedi.
Ama ben dayanamıyordum. Aradan 5 dakika geçmeden ellerimi yengemin bacaklarına ve göğüslerine attım. Yengem ellerimi ittiriyor, “Yapma!” diyor, ben birkaç dakika sonra tekrar atıyordum ellerimi. Yengem başlarda biraz debelendi, itiraz etti, ama daha sonra gevşedi. Götünü yarağıma dayayarak, ellerimi de göğüslerinin üzerine götürdü, “Şimdi olmaz, sabaha senin derdini hallederiz, şimdi uyu!” dedi. Ben sevinçten çıldırmıştım, “Şimdilik sadece bir kere öpebilirmiyim yenge?” dedim. Yengem döndü, dudaklarını uzattı, öpüştükten sonra birbirimize sarılarak uyumaya çalıştık. Yengem hemen uyuyabildi mi bilmiyorum, ama ben hayal kurmaktan sabaha karşı anca uykuya daldım.
Uyandığımda mutfaktan bardak tabak sesleri geliyor, yengem kahvaltı hazırlıyordu. Gece yaşadığım şeylerin rüya olmadığından emindim. Sabah sabah yarağım kalkmış, dim dik duruyordu. O halimle mutfağa gittim. Yengemin üzerinde sabahlık vardı. “Günaydın yenge!” deyip arkasına geçtim ve belinden tuttum. Yengem, “Günaydın aşkım.” deyince, yarağımı götüne dayayıp kerkinmeye başladım. Yengem, “Azgın şey, sabret biraz. Önce kahvaltımızı yapalım!” dedi. Kahvaltıyı nasıl yaptım bilmiyorum. Bana bir keyif çayı doldurduktan sonra yengem yatak odasına gitti ve “Ben çağırınca gel!” dedi. Ben çayımı bitirdikten 1-2 dakika sonra yengem, “Gelebilirsin!” diye seslendi. Yatak odasına balıklama daldım. Yengem az önceki sabahlığını çıkarmış ve daha sexi bir gecelik giymişti, altında külot sütyen yok. Hemen yengemin dudaklarına yumuldum, dakikalarca öpüştük, muhteşemdi. Yengem nefes nefese kalmıştı, resmen kemirdi dudaklarımı.
Yengemin göğüslerini de emip yaladıktan sonra kafamı bacak arasına soktum. Dudaklarım amına dediğinde yengem birden sıçradı, şaşkın şaşkın, sanki (Hiç am yalanır mı?) gibisinden, “Dur! Ne yapıyorsun?” dedi. Belli ki dayım yengemin amını hiç yalamamıştı. Yengeme, “Sen karışma, ben işimi biliyorum!” deyip, dilimi amının deliğine sokup sokup çıkarmaya başladım. Yengem amının yalanmasından müthiş zevk alıyor ve çıldırıyordu. Çok geçmeden yengemin amı sırılsıklam oldu ve ağzıma boşaldı. Yengemin amından akan suları da yaladım yuttum. Yengem saçlarımdan asılarak beni üstüne çekti, “Hadi sik artık, mahvettin beni!” diyordu. Biraz yukarı çıktım ve yarağımı amına sokmaya başladım. Yarağım amına girip çıktıkça yengem inliyordu. Biraz sonra müthiş bir çığlıkla ikimizde boşaldık. Çıkardığımız sesten olacak ki çocuk uyanmış ve ağlıyordu. Yengem, “Hemen dönerim.” diye gitti. Ben de bir sigara yaktım ve sikimle oynamaya başladım. Birkaç dakika sonra yengem geldiğinde, sikimi yeniden dimdik görünce şaşırdı. “Azgın, doymadın mı daha?” dedi.
Ben de, “Yenge daha yeni başladık, sıra sende, al bakalım benimkini ağzına!” dedim. Yengem çekinerek de olsa yarağımı eline aldı, yarağıma sanki uzaylı görmüş gibi bakıyor, nasıl yapacağını düşünüyordu. Yengemin ensesinden tuttum ve yüzünü yarağıma doğru bastırdım. Zorla ağzına aldı ve yalamaya başladı. Biraz yaladıktan sonra, “Yetmez mi bu kadar? Geçmedi mi azgınlığın?” dedi. “Yenge daha senin o hasta olduğum götünü de sikecem!” dedim. Yengem, “Arkadan olmaz, çok acır!” dediyse de, “Acıtmayacam, söz!” deyip zar zor ikna ettim. Yengemi domalttım, göt deliğini tükürükle kayganlaştırdım, sikimin başını dayadım. Zorladım fakat birtürlü girmiyordu, daha önce hiç götten siktirmemişti, çok dardı. Yengemden krem istedim. “Çekmecede var.” dedi, uzandım aldım. Kremledikten sonra ucu girdi. Yengem, “Çok acıyor, çıkar!” demesine rağmen devam ettim. Biraz sonra yengemin götü alışmış, sesi de kesilmişti. Artık ben sokup çıkarırken yengem de götünü arkaya, sikime doğru ittiriyordu. 3-4 dakika sonra boşalmak üzereydim, sikimi götünden çıkarıp kalçasının üzerine boşaldım.
Yengem 35 yaşında ve evli olmasına rağmen, ilkleri bende yaşadı. İlk defa o gün amı yalandı, ilk defa yarak yaladı ve götten siktirdi. Dayım gelene kadar hergün tekrarladık bu sevişmeleri. Yengem artık bensiz yapamıyor, dayımın evde olmadığı zamanlar hemen beni çağırıyor. Bir dakikayı bile boşa harcamıyoruz, hemen deli gibi sikişiyoruz…